Türkiye Cumhuriyetinin Tapu Senedi Lozan
Ulusal Kurtuluş Savaşının yengi (zafer) ile sonuçlanmasından sonra, sıra Osmanlı İmparatorluğunun külleri üzerine yeni bir devlet kurmaya gelmişti.
Bundan 96 yıl önce, kurulacak laik Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Tapu Senedi olan Lozan Barış Antlaşması, 24 Temmuz 1923 tarihinde İsviçre'nin Lozan şehrinde imzalanarak, Osmanlı imparatorluğu tarafından emperyalist ülkelerle imzalanan ve İmparatorluğun bölüşmesine olanak sağlayan, 10 Ağustos 1920 tarihli Sevr Anlaşmasının yırtılarak çöp sepetine atılması sağlamıştı.
Lozan bir hezimet değil, büyük bir başarıdır.
Lozan onurumuzdur.
Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün desteğinin arkasında olduğunu bilen Türk heyetinin başkanı İsmet İnönü’nün, emperyalist devletlerin kibirli, üstten bakan temsilcilerini nasıl dize getirdiği tarihin altın sayfalarında yerini almıştır.
Lozanı öğrenmek isteyenler bu tarih sayfalarını okuduklarında, Lozan’ın Türkiye devleti için bir hezimet değil, büyük bir diplomatik başarı ve direnen azmin eseri olduğunu göreceklerdir.
Örneğin, Alınan karar gereğince İsviçre Cumhurbaşkanı’nın açış konuşmasından sonra heyetten biri teşekkür konuşması yapacaktır. Bu program Türk delegasyonuna bildirilince, İnönü “Eğer heyetten biri konuşursa bende behemehâl söz alırım konuşurum” der. Fransız’lar bunu duyunca İnönü ile temas kurarak konuşmamasını rica ederler. İnönü konuşacağı konusunda diretince, İsviçre Cumhurbaşkanı’ndan sonra kimsenin konuşmayacağı kararlaştırılır ve görüşmeler başlar.
Ancak karar uygulanmaz ve Cumhurbaşkanı’nın konuşmasından sonra, İngiliz Dış işleri Bakanı Lord Curzon kürsüye çıkarak konuşur. Lord Curzon kürsüden iner inmez İnönü kürsüye çıkar “Reis efendi” diye başlayan önemli bir konuşma yapar. Konuşmadan sonra ortalık karışır ve İsmet İnönü’nün yanına gelen delegelerden Mösyö Bompart “Anlaşılıyor, çekeceğimiz var” demekten kendini alamaz.
Konferansta İngilizce ve Fransızca konuşulacağı, hangi dil konuşulursa öteki dile tercüme edileceği kararı da, İnönü tarafından kabul edilmez ve Türkçe konuşacağında ısrar eder ve bunu da kabul edilerek çalışmalara başlanır.
Sonuçta diyorum ki…
Kurtuluştan sonra kuruluş aşamasında en büyük devrim olan laik ve bağımsız Türkiye Cumhuriyetini kurup bizlere armağan eden, devamında gerçekleştirilen devrimlerle kurtuluşu taçlandıran ve yönümüzü aydınlığa döndüren, başta büyük önder Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşları diğer komutanlar, Lozan Kahramanı İsmet İnönü ile kanları pahasına yurdumuzu düşman işgalinden kurtaran aziz şehitlerimizi şükranla anıyor, anıları önünde saygı ile eğiliyorum.
Lozan Barış Antlaşmasının 96. Yıldönümü, bağımsızlığa ve barışa inanan tüm yurttaşlarımıza ve dünya devletlerine kutlu olsun.
24.07.2019
Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı
Bundan 96 yıl önce, kurulacak laik Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Tapu Senedi olan Lozan Barış Antlaşması, 24 Temmuz 1923 tarihinde İsviçre'nin Lozan şehrinde imzalanarak, Osmanlı imparatorluğu tarafından emperyalist ülkelerle imzalanan ve İmparatorluğun bölüşmesine olanak sağlayan, 10 Ağustos 1920 tarihli Sevr Anlaşmasının yırtılarak çöp sepetine atılması sağlamıştı.
Lozan bir hezimet değil, büyük bir başarıdır.
Lozan onurumuzdur.
Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün desteğinin arkasında olduğunu bilen Türk heyetinin başkanı İsmet İnönü’nün, emperyalist devletlerin kibirli, üstten bakan temsilcilerini nasıl dize getirdiği tarihin altın sayfalarında yerini almıştır.
Lozanı öğrenmek isteyenler bu tarih sayfalarını okuduklarında, Lozan’ın Türkiye devleti için bir hezimet değil, büyük bir diplomatik başarı ve direnen azmin eseri olduğunu göreceklerdir.
Örneğin, Alınan karar gereğince İsviçre Cumhurbaşkanı’nın açış konuşmasından sonra heyetten biri teşekkür konuşması yapacaktır. Bu program Türk delegasyonuna bildirilince, İnönü “Eğer heyetten biri konuşursa bende behemehâl söz alırım konuşurum” der. Fransız’lar bunu duyunca İnönü ile temas kurarak konuşmamasını rica ederler. İnönü konuşacağı konusunda diretince, İsviçre Cumhurbaşkanı’ndan sonra kimsenin konuşmayacağı kararlaştırılır ve görüşmeler başlar.
Ancak karar uygulanmaz ve Cumhurbaşkanı’nın konuşmasından sonra, İngiliz Dış işleri Bakanı Lord Curzon kürsüye çıkarak konuşur. Lord Curzon kürsüden iner inmez İnönü kürsüye çıkar “Reis efendi” diye başlayan önemli bir konuşma yapar. Konuşmadan sonra ortalık karışır ve İsmet İnönü’nün yanına gelen delegelerden Mösyö Bompart “Anlaşılıyor, çekeceğimiz var” demekten kendini alamaz.
Konferansta İngilizce ve Fransızca konuşulacağı, hangi dil konuşulursa öteki dile tercüme edileceği kararı da, İnönü tarafından kabul edilmez ve Türkçe konuşacağında ısrar eder ve bunu da kabul edilerek çalışmalara başlanır.
Sonuçta diyorum ki…
Kurtuluştan sonra kuruluş aşamasında en büyük devrim olan laik ve bağımsız Türkiye Cumhuriyetini kurup bizlere armağan eden, devamında gerçekleştirilen devrimlerle kurtuluşu taçlandıran ve yönümüzü aydınlığa döndüren, başta büyük önder Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşları diğer komutanlar, Lozan Kahramanı İsmet İnönü ile kanları pahasına yurdumuzu düşman işgalinden kurtaran aziz şehitlerimizi şükranla anıyor, anıları önünde saygı ile eğiliyorum.
Lozan Barış Antlaşmasının 96. Yıldönümü, bağımsızlığa ve barışa inanan tüm yurttaşlarımıza ve dünya devletlerine kutlu olsun.
Gündüz Akgül
24.07.2019Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı
Hiç yorum yok: