Hasanoğlan Köy Enstitüsünde Köy Enstitülerini anma şöleni 2
Enstitüleri'nin topluma sağladığı eğitim, kültürel ve sanatsal kazanımları sayesinde Cumhuriyetin aydınlanma ocağı olarak Anadolu'ya yayıldı.
Anadolu'nun en ücra köylerinde tıptan, ziraata, hayvancılıktan genel eğitime bir toplumsal önderlik rolü üstlendi. Köy Enstitüleri'nde Talip Apaydın, Mahmut Makal, Mehmet Başaran gibi ünü uluslararası arenaya ulaşmış yüzlerce yazar, şair, müzisyen, ressam ve çok sayıda ilim insanı yetiştirdi. Köy Enstitüleri bir aydınlanma ocağıydı ama ne yazık ki kararttılar”.
Elmadağ Belediye Başkanı Adem Barış Aşkın konuşmasında şunları söyledi:
“-İlhamımı Hasanoğlan’ın olduğu yerden aldım. Çünkü 79 yıl önce Anadolu’nun dört bir yanından köylerinden kopup gelen çocuklar ülkemize ışık saçmaya başladılar. Ülkemizi, kültürümüzü, sanayimizi, köylülerimizi geliştirmeye başladılar; çıkış noktası burasıydı. Bana da en büyük azmi burası verdi. Farklı düşünce şartlar olsa da çıktığımız yol aynı yoldu, onların içinde de ülke sevgisi, Anadolu sevdası, Mustafa Kemal Atatük’ün sevgisi vardı. Aynı duygu ve fikirler bizde de var. Elmadağ Belediye Başkanı olarak emanetiniz bizde sonuna kadar emanettir, Hasanoğlan’ı hiçbir zaman bırakmayacağız, bize bıraktığınız mirası sonuna kadar sürdüreceğiz”.
Yapılan konuşmalarda Hasanoğlan’ın bir müze ve bir fakülte kurulması dileği de bildiren konuşmalarla program sürdürüldü.
Hasanoğlan Eğitim Kültür ve Çevre Yardımlaşma Derneği Yönetim Kurulu üyesi Yalçın Meraklı şunları söyledi:
“-Anadolu’nun çeşitli yerlerinden ellerinde tahta valizlerle Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü ve öğretmen okulu sıralarına gelip buradaki öğretmenlerden aldıkları ilmi mesleki bilgileri yanında sosyal becerileri mezun olup gittikleri köylerde bir ellerinde cetvel, bir ellerinde mandolinleri ile yüreklerine katlayarak koydukları Türk bayrakları ve Atatürk posterleriyle yurdun uçsuz bucaksız kuş uçmaz kervan geçmez köylerine gittiklerinde hem öğretmen, hem imam, hem marangoz, hem bahçıvan, hem sağlıkçı, hem postacı olarak görev yapmanın vermiş olduğu huzurla “Hasanoğlan onurumuzdur” diyerek koşarak buraya gelen ve bu ülkenin milli değerleri 23 Nisan Ulusala Egemenlik çocuk bayramı ve öteki milli bayramları bizimdir diyerek manevi değerlerimiz dini bayramlar bizimdir diyerek Urfa’da söylenen hoyratlar da bizimdir diyerek, Kırşehir’de söylenen uzun havalar da bizimdir diyerek ve efendiler şu Toroslara bir çıkınız orada bir Yörük çadırı var ve dumanı tütüyorsa ve T.C. ni kimse yıkamaz” diyerek Mustafa Kemal Atatürk de bizimdir diyerek, Cumhuriyetin bütün değerleri bizimdir diyerek nereden baksa güzel nereden baksan güzel sarı saçlı mavi gözlü çakır kahraman Türkün soylu kahramanı Mustafa Atatürk de bizimdir diyerek görev yaptığı ormanın verdiği huzurla ağarmış saçlarla ve onurlu yüreklerle gelmiş olan Eğitim Kültür ve Çevre Yardımlaşma Derneği Başkanı Mehmet Güven ve yönetim kurulu adına hepinizi bağrımıza basıyor hepinize hoş geldiniz diyorum.
Dernek olarak bütün etkinliklere yardımcı olacağımızı bildiriyor ve bu yerleşkenin bir eğitim müzesi ve bir fakülte açılması için çalışacağız”.
Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı Başkanı Erdal Atıcı şunları söyledi:
“-Kurtuluş Savaşı’nda biz emperyalizmi yere serdik ve Anadolu 600 yıldan beri geri kalmış ilkel tarımla yaşayan bir ülkeydi. İşte eğitim alanında Kurutuluş Savaşı’nın adı Köy Enstitüleridir. Kurtuluş Savaşı’mızın büyük lideri Mustafa Kemal Atatürk, eğitim kurutuluş savaşımızın lideri de İsmail Hakkı Tonguç, Hasan Ali Yücel, Ferit Oğuzbayır ve Rauf İnan. Şimdi Hasanoğlan’ı şöyle bir düşünün bozkırın ortasında büyük bir araziye sahip olan bir ova. İşte şu gördüğünüz ağaçları diken, yetiştiren buraları Cennet yapan çocukların adı da köy enstitüler. Onlardan biri aramızda çok önemli bu, ilk köy enstitülü ve Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsünden ilk mezun olan Abdullah Özkucur aramızda ben onu buradan selamlıyorum ve sizin tanımanızı istiyorum. Buraya ilk kazmayı vuranlardan biri, bu binaları ilk yapanlardan biri 99 yaşında büyük bir alkışı hak ediyor. Hala dimdik ve hala bu ülkenin karanlıklara teslim olmayacağını haykırıyor. Yine aramızda muhtemelen köy enstitülüler vardır, ben görebildiğimiz kadarıyla birkaç abimizi gördüm, onları da yürekten selamlıyorum”.
Bu arada köy enstitülerinden 1940 dan 1960 a kadar mezun olan emekli öğretmenler sahneye davet edilerek hepsine karanfiller sunuldu.
Sahneye Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı Başkanı Erdal Atıcı ile iki kişinin kolları arasında sahneye getirilen 99 yaşındaki ilk köy enstitüsü çıkışlı, şenliğin yapıldığı anfi tiyatro 1940 lı yıllarda yapılırken inşaatında bizzat çalışmış Abdullah Özkucur, alkışlar arasında heyecanla titreyen sessi ile şunları söyledi:
“-1941 de 14 köy enstitüsünün ekip öğrencileri burada 15. Köy Enstitüsü olarak temelini atmış bir sene içerisinde 16-17 bina yapılmış, ondan sonraki yıllarda da bu arpa tarlasının ortasında işte böyle bir kent kurduk. Bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ olur. Biz memleketimizin her tarafına emek verirsek böyle cennet olacak. Hepinize mutluluklar diliyorum”.
Hasanoğlan şiiri okundu
Hasanoğlan sevgisi
tarif edilemeyen eni boyu
yuüksekliği belli olmayan
yere göğe sığmayan
bir duygu selidir.
Benim gözümde Hasanoğlan
Ademin Havasıdır,
Keremin Aslısıdır.
Ferhat’ın Şirini’dir.
Neşet Ertaş’ın Leylasıdır.
Özay Gönlüm’ün Denizli’si
Aşık Veysel’in Sivası’dır.
Yer ile gök arasında
kalemlerin yazamadığı,
cumlelerin tarif edemediği
yer var ya işte orası Hasanoğlan’dır.
Hasanoğlan’dır burası.
……
Ben de Nuh’um Allahın kuluyum,
vatanıma Elmadağı’na bir çivi çakanın
Ak alından öpeyim.
Hasanoğlan’ım ben Yeşildere’de
Doğdum büyüdüm. Hasanoğlan’ın
Tozlu çamurlu yollarında yürüdüm.
Vatanımı bayrağımı sevmeyi
Hasanoğlan’da öğrendim.
……
Ozan-Der in folklor saz topluluğu Kenan Şahbudak yönetiminde birbirinden güzel türküler sundular.
Daha sonra çok değişik derneklerin folklör ekipleri çeşitli yörelerin halaylarını, oyunlarını sundular. Bayram havası içinde anma günü sona erdi.
Cevat Kulaksız
Anadolu'nun en ücra köylerinde tıptan, ziraata, hayvancılıktan genel eğitime bir toplumsal önderlik rolü üstlendi. Köy Enstitüleri'nde Talip Apaydın, Mahmut Makal, Mehmet Başaran gibi ünü uluslararası arenaya ulaşmış yüzlerce yazar, şair, müzisyen, ressam ve çok sayıda ilim insanı yetiştirdi. Köy Enstitüleri bir aydınlanma ocağıydı ama ne yazık ki kararttılar”.
Elmadağ Belediye Başkanı Adem Barış Aşkın konuşmasında şunları söyledi:
“-İlhamımı Hasanoğlan’ın olduğu yerden aldım. Çünkü 79 yıl önce Anadolu’nun dört bir yanından köylerinden kopup gelen çocuklar ülkemize ışık saçmaya başladılar. Ülkemizi, kültürümüzü, sanayimizi, köylülerimizi geliştirmeye başladılar; çıkış noktası burasıydı. Bana da en büyük azmi burası verdi. Farklı düşünce şartlar olsa da çıktığımız yol aynı yoldu, onların içinde de ülke sevgisi, Anadolu sevdası, Mustafa Kemal Atatük’ün sevgisi vardı. Aynı duygu ve fikirler bizde de var. Elmadağ Belediye Başkanı olarak emanetiniz bizde sonuna kadar emanettir, Hasanoğlan’ı hiçbir zaman bırakmayacağız, bize bıraktığınız mirası sonuna kadar sürdüreceğiz”.
Yapılan konuşmalarda Hasanoğlan’ın bir müze ve bir fakülte kurulması dileği de bildiren konuşmalarla program sürdürüldü.
Hasanoğlan Eğitim Kültür ve Çevre Yardımlaşma Derneği Yönetim Kurulu üyesi Yalçın Meraklı şunları söyledi:
“-Anadolu’nun çeşitli yerlerinden ellerinde tahta valizlerle Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü ve öğretmen okulu sıralarına gelip buradaki öğretmenlerden aldıkları ilmi mesleki bilgileri yanında sosyal becerileri mezun olup gittikleri köylerde bir ellerinde cetvel, bir ellerinde mandolinleri ile yüreklerine katlayarak koydukları Türk bayrakları ve Atatürk posterleriyle yurdun uçsuz bucaksız kuş uçmaz kervan geçmez köylerine gittiklerinde hem öğretmen, hem imam, hem marangoz, hem bahçıvan, hem sağlıkçı, hem postacı olarak görev yapmanın vermiş olduğu huzurla “Hasanoğlan onurumuzdur” diyerek koşarak buraya gelen ve bu ülkenin milli değerleri 23 Nisan Ulusala Egemenlik çocuk bayramı ve öteki milli bayramları bizimdir diyerek manevi değerlerimiz dini bayramlar bizimdir diyerek Urfa’da söylenen hoyratlar da bizimdir diyerek, Kırşehir’de söylenen uzun havalar da bizimdir diyerek ve efendiler şu Toroslara bir çıkınız orada bir Yörük çadırı var ve dumanı tütüyorsa ve T.C. ni kimse yıkamaz” diyerek Mustafa Kemal Atatürk de bizimdir diyerek, Cumhuriyetin bütün değerleri bizimdir diyerek nereden baksa güzel nereden baksan güzel sarı saçlı mavi gözlü çakır kahraman Türkün soylu kahramanı Mustafa Atatürk de bizimdir diyerek görev yaptığı ormanın verdiği huzurla ağarmış saçlarla ve onurlu yüreklerle gelmiş olan Eğitim Kültür ve Çevre Yardımlaşma Derneği Başkanı Mehmet Güven ve yönetim kurulu adına hepinizi bağrımıza basıyor hepinize hoş geldiniz diyorum.
Dernek olarak bütün etkinliklere yardımcı olacağımızı bildiriyor ve bu yerleşkenin bir eğitim müzesi ve bir fakülte açılması için çalışacağız”.
Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı Başkanı Erdal Atıcı şunları söyledi:
“-Kurtuluş Savaşı’nda biz emperyalizmi yere serdik ve Anadolu 600 yıldan beri geri kalmış ilkel tarımla yaşayan bir ülkeydi. İşte eğitim alanında Kurutuluş Savaşı’nın adı Köy Enstitüleridir. Kurtuluş Savaşı’mızın büyük lideri Mustafa Kemal Atatürk, eğitim kurutuluş savaşımızın lideri de İsmail Hakkı Tonguç, Hasan Ali Yücel, Ferit Oğuzbayır ve Rauf İnan. Şimdi Hasanoğlan’ı şöyle bir düşünün bozkırın ortasında büyük bir araziye sahip olan bir ova. İşte şu gördüğünüz ağaçları diken, yetiştiren buraları Cennet yapan çocukların adı da köy enstitüler. Onlardan biri aramızda çok önemli bu, ilk köy enstitülü ve Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsünden ilk mezun olan Abdullah Özkucur aramızda ben onu buradan selamlıyorum ve sizin tanımanızı istiyorum. Buraya ilk kazmayı vuranlardan biri, bu binaları ilk yapanlardan biri 99 yaşında büyük bir alkışı hak ediyor. Hala dimdik ve hala bu ülkenin karanlıklara teslim olmayacağını haykırıyor. Yine aramızda muhtemelen köy enstitülüler vardır, ben görebildiğimiz kadarıyla birkaç abimizi gördüm, onları da yürekten selamlıyorum”.
Bu arada köy enstitülerinden 1940 dan 1960 a kadar mezun olan emekli öğretmenler sahneye davet edilerek hepsine karanfiller sunuldu.
Sahneye Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı Başkanı Erdal Atıcı ile iki kişinin kolları arasında sahneye getirilen 99 yaşındaki ilk köy enstitüsü çıkışlı, şenliğin yapıldığı anfi tiyatro 1940 lı yıllarda yapılırken inşaatında bizzat çalışmış Abdullah Özkucur, alkışlar arasında heyecanla titreyen sessi ile şunları söyledi:
“-1941 de 14 köy enstitüsünün ekip öğrencileri burada 15. Köy Enstitüsü olarak temelini atmış bir sene içerisinde 16-17 bina yapılmış, ondan sonraki yıllarda da bu arpa tarlasının ortasında işte böyle bir kent kurduk. Bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ olur. Biz memleketimizin her tarafına emek verirsek böyle cennet olacak. Hepinize mutluluklar diliyorum”.
Hasanoğlan şiiri okundu
Hasanoğlan sevgisi
tarif edilemeyen eni boyu
yuüksekliği belli olmayan
yere göğe sığmayan
bir duygu selidir.
Benim gözümde Hasanoğlan
Ademin Havasıdır,
Keremin Aslısıdır.
Ferhat’ın Şirini’dir.
Neşet Ertaş’ın Leylasıdır.
Özay Gönlüm’ün Denizli’si
Aşık Veysel’in Sivası’dır.
Yer ile gök arasında
kalemlerin yazamadığı,
cumlelerin tarif edemediği
yer var ya işte orası Hasanoğlan’dır.
Hasanoğlan’dır burası.
……
Ben de Nuh’um Allahın kuluyum,
vatanıma Elmadağı’na bir çivi çakanın
Ak alından öpeyim.
Hasanoğlan’ım ben Yeşildere’de
Doğdum büyüdüm. Hasanoğlan’ın
Tozlu çamurlu yollarında yürüdüm.
Vatanımı bayrağımı sevmeyi
Hasanoğlan’da öğrendim.
……
Ozan-Der in folklor saz topluluğu Kenan Şahbudak yönetiminde birbirinden güzel türküler sundular.
Daha sonra çok değişik derneklerin folklör ekipleri çeşitli yörelerin halaylarını, oyunlarını sundular. Bayram havası içinde anma günü sona erdi.
Hiç yorum yok: