İyi Parti Ve Muhalefet Partilerinin Korku Duvarları
İYİ PARTİ;31.Mart yerel seçimlerinde, Millet İttifakı adı altında CHP ile seçim ittifakı yaparak, ülkemize ve demokrasimizin geleceğine yönelik olarak, en önemlisi de kendi geleceği için, çok yerinde ve önemli bir karara imza atmıştır.
İYİ PARTİ, bu davranışıyla, demokrasi karşıtı olan AKP'nin gerçek yüzünün ve seçmen nezdindeki itibar kaybının net bir şekilde ortaya çıkmasına, AKP'nin büyük şehirlerde belediye başkanlıkları koltuklarını kaybetmesine katkı sunmuştur.
İYİ PARTİ'nin, demokrasi ve özgürlük karşıtı iktidara yönelik bu muhalif ve memleket sever tavrı, genel başkanı Meral AKŞENER'in kadın olması ve seçmene güven veren beyan ve tavırları, partiye sempati duyulmasına ve belli bir seçmen kitlesinin bu partiye yönelmesine neden olmuştur.
Bu itibarla, İYİ PARTİ; Bahçeliden dolayı MHP den uzaklaşanlardan daha çok, AKP içindeki laik orta sağ muhafazakar kesimden ve bugüne kadar alternatifsizlik nedeniyle CHP'ye kerhen oy veren, CHP'li müzmin CHP muhaliflerinden oy alarak, eğer başarı ise bugünkü başarısına erişmiştir.
İYİ PARTİ liderinin ve ileri gelenlerinin; sıkça, biz kilit partiyiz söylemlerinin bir karşılığı asla yoktur. İYİ PARTİ veya bir başkası, hiçbir zaman kilit parti olamaz. Biz kilit partiyiz böbürlenmesi, seçmen kitlesinin hiç hoşuna gitmeyen çok iddialı bir sözdür.
İYİ PARTİ; demokrasinin gereği olarak, kendisine en zor zamanında elini uzatarak, milletvekili takviyesiyle grup kurmasının ve seçimlere katılmasının önünü açan, partiyi ipten alan, belki de kuruluş aşamasında yok olmasının önüne geçen CHP'nin bu demokratik jestini, ömür boyu hatırlamak zorundadır.
Bu itibarla, CHP'yi; yasal bir parti olan ve milyonlarca Kürt seçmenin oyunu alarak parlamentoda grup oluşturan HDP'ye yanaşmakla, iktidara karşı onlarla dirsek temasında bulunmakla suçlamak, hatta bu suçlamayla, CHP'nin; PKK terörüne de destek olduğunu ima etmek, büyük bir haksızlık, densizlik ve nankörlüktür.
ATATÜRK'ün partisi CHP'nin; tavrı bellidir, her türlü teröre ve terör odaklarına karşı olduğu, terörü asla desteklemeyeceği, demokrasi ve özgürlüklerden yana bir parti olduğu, en başta İYİ PATİ yetkilileri olmak üzere, herkes tarafından kayıtsız ve şartsız kabul edilmelidir.
İYİ PARTİ yetkilileri, henüz kemikleşmiş bir seçmen tabanına sahip olmadıklarını, emekleme döneminde olduklarını, MHP, AKP ve CHP'den şu veya bu nedenle kaçıp gelen emanet oylarla ayakta durduğunu, asla unutmamalı ve kilit parti olduğuna yönelik boyunu aşan, çok iddialı ve gerçeklerle örtüşmeyen beyanlardan uzak durmalı ve haddini bilmelidir.
İYİ PARTİ başta olmak üzere, iktidardaki AKP ve tüm muhalefet partileri, şunu da çok iyi bilmelidirler ki; CHP'nin, hakkında kapatma davası dahi olmayan, bu nedenle yasal bir parti olan HDP'le, demokrasi ve özgürlük karşıtı iktidarı iş başından uzaklaştırmak amacıyla, seçim iş birliği yapması, milyonlarca Kürt seçmenin oy desteğini alabilmesine yönelik, ülkenin gerçeklerine uygun pragmatik, zorunlu bir strateji ve akılcı bir çözüm yoludur.
İktidardaki AKP'nin;24 Haziranda tekrarlanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi öncesinde, bırakınız yasal bir parti olan HDP'yle iş birliğini, doğrudan bölücü terör örgütü PKK ile iş birliği yaptığı, ÖCALAN'dan yardım dilendiği, kardeşi ÖCALAN'ı TRT ekranlarına çıkardığı ve doğrudan terör propagandası yaptığı unutulmamalı, yasal bir parti olan HDP ile seçim iş birliği arayışına girebilecek olan CHP'ye haksızlık yapılmamalıdır
En başta İYİ PARTİ olmak üzere, muhalefetteki tüm siyasi partilerimiz de; en az, bölücü terör örgütü PKK ile doğrudan seçim iş birliği yapabilen iktidardaki AKP kadar cesur olmalı, yersiz korku duvarlarını yıkarak, yasal bir parti olan, milyonlarca Kürt seçmenin oylarını alarak Mecliste grubu olan HDP'ye seçim ittifakı için yanaşmaktan korkmamalı, demokrasiye saygılı olmalıdırlar.
04/10/2019
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
İYİ PARTİ, bu davranışıyla, demokrasi karşıtı olan AKP'nin gerçek yüzünün ve seçmen nezdindeki itibar kaybının net bir şekilde ortaya çıkmasına, AKP'nin büyük şehirlerde belediye başkanlıkları koltuklarını kaybetmesine katkı sunmuştur.
İYİ PARTİ'nin, demokrasi ve özgürlük karşıtı iktidara yönelik bu muhalif ve memleket sever tavrı, genel başkanı Meral AKŞENER'in kadın olması ve seçmene güven veren beyan ve tavırları, partiye sempati duyulmasına ve belli bir seçmen kitlesinin bu partiye yönelmesine neden olmuştur.
Bu itibarla, İYİ PARTİ; Bahçeliden dolayı MHP den uzaklaşanlardan daha çok, AKP içindeki laik orta sağ muhafazakar kesimden ve bugüne kadar alternatifsizlik nedeniyle CHP'ye kerhen oy veren, CHP'li müzmin CHP muhaliflerinden oy alarak, eğer başarı ise bugünkü başarısına erişmiştir.
İYİ PARTİ liderinin ve ileri gelenlerinin; sıkça, biz kilit partiyiz söylemlerinin bir karşılığı asla yoktur. İYİ PARTİ veya bir başkası, hiçbir zaman kilit parti olamaz. Biz kilit partiyiz böbürlenmesi, seçmen kitlesinin hiç hoşuna gitmeyen çok iddialı bir sözdür.
İYİ PARTİ; demokrasinin gereği olarak, kendisine en zor zamanında elini uzatarak, milletvekili takviyesiyle grup kurmasının ve seçimlere katılmasının önünü açan, partiyi ipten alan, belki de kuruluş aşamasında yok olmasının önüne geçen CHP'nin bu demokratik jestini, ömür boyu hatırlamak zorundadır.
Bu itibarla, CHP'yi; yasal bir parti olan ve milyonlarca Kürt seçmenin oyunu alarak parlamentoda grup oluşturan HDP'ye yanaşmakla, iktidara karşı onlarla dirsek temasında bulunmakla suçlamak, hatta bu suçlamayla, CHP'nin; PKK terörüne de destek olduğunu ima etmek, büyük bir haksızlık, densizlik ve nankörlüktür.
ATATÜRK'ün partisi CHP'nin; tavrı bellidir, her türlü teröre ve terör odaklarına karşı olduğu, terörü asla desteklemeyeceği, demokrasi ve özgürlüklerden yana bir parti olduğu, en başta İYİ PATİ yetkilileri olmak üzere, herkes tarafından kayıtsız ve şartsız kabul edilmelidir.
İYİ PARTİ yetkilileri, henüz kemikleşmiş bir seçmen tabanına sahip olmadıklarını, emekleme döneminde olduklarını, MHP, AKP ve CHP'den şu veya bu nedenle kaçıp gelen emanet oylarla ayakta durduğunu, asla unutmamalı ve kilit parti olduğuna yönelik boyunu aşan, çok iddialı ve gerçeklerle örtüşmeyen beyanlardan uzak durmalı ve haddini bilmelidir.
İYİ PARTİ başta olmak üzere, iktidardaki AKP ve tüm muhalefet partileri, şunu da çok iyi bilmelidirler ki; CHP'nin, hakkında kapatma davası dahi olmayan, bu nedenle yasal bir parti olan HDP'le, demokrasi ve özgürlük karşıtı iktidarı iş başından uzaklaştırmak amacıyla, seçim iş birliği yapması, milyonlarca Kürt seçmenin oy desteğini alabilmesine yönelik, ülkenin gerçeklerine uygun pragmatik, zorunlu bir strateji ve akılcı bir çözüm yoludur.
İktidardaki AKP'nin;24 Haziranda tekrarlanan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi öncesinde, bırakınız yasal bir parti olan HDP'yle iş birliğini, doğrudan bölücü terör örgütü PKK ile iş birliği yaptığı, ÖCALAN'dan yardım dilendiği, kardeşi ÖCALAN'ı TRT ekranlarına çıkardığı ve doğrudan terör propagandası yaptığı unutulmamalı, yasal bir parti olan HDP ile seçim iş birliği arayışına girebilecek olan CHP'ye haksızlık yapılmamalıdır
En başta İYİ PARTİ olmak üzere, muhalefetteki tüm siyasi partilerimiz de; en az, bölücü terör örgütü PKK ile doğrudan seçim iş birliği yapabilen iktidardaki AKP kadar cesur olmalı, yersiz korku duvarlarını yıkarak, yasal bir parti olan, milyonlarca Kürt seçmenin oylarını alarak Mecliste grubu olan HDP'ye seçim ittifakı için yanaşmaktan korkmamalı, demokrasiye saygılı olmalıdırlar.
Güner Yiğitbaşı
04/10/2019Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Hiç yorum yok: