İstiklal Mücadelesi - Güner Yiğitbaşı
AKP Genel Başkanı ERDOĞAN; istiklal mücadelesi veriyoruz demiş.
Nedir istiklal?
Kelime anlamı olarak bağımsızlık, özgürlük demektir, istiklal.
Demek ki; bağımsızlık ve özgürlük mücadelesi veriyormuş ERDOĞAN.
AKP Genel Başkanı istiklal mücadelesi veriyoruz derken, Suriye'nin orasında burasında yaptığımız terör koridorunu yok etme amaçlı askeri operasyonları kast ediyor olmalıdır.
Böyle istiklal, bağımsızlık ve özgürlük mücadelesi olmaz.
Bağımsız ve özgür olmak için, güçlü devlet olacaksın ve güçlü devlet olmanın gereklerini yerine getireceksin.
Güçlü devlet olacaksın ki; kimsenin gözü senin topraklarında olmayacak. Ülkende terör eylemleri yapmaya cesaret edemeyecek.
Güçlü devlet olacaksın ki; Rusya ve Amerika arasında gidip gelen pingpong topu olmayacaksın. Sıkışınca Rusya'ya uçup yardım dilenmeyeceksin, hep sen gitmeyeceksin onların ayağına, onları da gerektiğinde ayağına getireceksin. Rusya’nın politik desteğini arkana alabilmek için, milyon dolarlarla, kullanmayacağın füzeler satın almak zorunda hissetmeyeceksin kendini.
Güçlü devlet olabilmek için; ABD Başkanı Trump'un, Türk Milletine hakaret içeren şahsınıza gönderdiği mektubu, halkından gizlemeden şamar gibi cevap yazarak bu mektubu Trump'a yedireceksin.
Güçlü devlet olabilmek için, öncelikle ekonomini güçlendireceksin, ekonomik bağımsızlığını, özgürlüğünü, istiklalini elde edeceksin öncelikle. Üreteceksin, her sene dış borçlarını çoğaltmayacaksın, ödemeler dengesini bozmayacaksın, üretmeden dış borçlarla tüketmeyeceksin, üreten sanayi tesislerini ve kuruluşlarını özelleştirme adı altında satarak elde ettiğin paraları; yollara, köprülere, binalara taşa toprağa yatırmayacaksın, devletin parasını israf etmeyeceksin, saraylar yaptırarak lale devrini geride bırakan debdebeye dalmayacaksın, Cumhuriyet resepsiyonu adı altında sarayında şatafatlı beş bin kişilik yemeli içmeli toplantılar düzenleyerek, varlıklı insanları yedirip içirip ağırlamayacaksın, uçak ve lüks otomobil saltanatına son vereceksin, tahsis edilen örtülü ödenekleri, dibine kadar ve ne olduğu belirsiz işler için harcamayacaksın, önce vatandaşların kendilerini bağımsız ve özgür hissedecekler, bu nedenle insan hak ve özgürlüklerine saygılı olacaksın, parlamentonu güçlü kılacaksın, pozitif ilime ve laik eğitime değer vereceksin, düşünen ve üreten beyinler yetiştireceksin, eskiye özlem duymayacaksın, dini siyasete alet etmeyeceksin, aklımıza hemen geliverenler bunlar.
Bunları yapamıyorsan ve yapmak istemiyorsan Suriye'nin otuz değil, altmış kilometre derinliğine gir, girdiğinle kalırsın Sayın ERDOĞAN, İstiklalimiz ve bağımsızlığımız kendi avuçlarımızın içinde, Suriye topraklarında değil.
30/10/2019
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Nedir istiklal?
Kelime anlamı olarak bağımsızlık, özgürlük demektir, istiklal.
Demek ki; bağımsızlık ve özgürlük mücadelesi veriyormuş ERDOĞAN.
AKP Genel Başkanı istiklal mücadelesi veriyoruz derken, Suriye'nin orasında burasında yaptığımız terör koridorunu yok etme amaçlı askeri operasyonları kast ediyor olmalıdır.
Böyle istiklal, bağımsızlık ve özgürlük mücadelesi olmaz.
Bağımsız ve özgür olmak için, güçlü devlet olacaksın ve güçlü devlet olmanın gereklerini yerine getireceksin.
Güçlü devlet olacaksın ki; kimsenin gözü senin topraklarında olmayacak. Ülkende terör eylemleri yapmaya cesaret edemeyecek.
Güçlü devlet olacaksın ki; Rusya ve Amerika arasında gidip gelen pingpong topu olmayacaksın. Sıkışınca Rusya'ya uçup yardım dilenmeyeceksin, hep sen gitmeyeceksin onların ayağına, onları da gerektiğinde ayağına getireceksin. Rusya’nın politik desteğini arkana alabilmek için, milyon dolarlarla, kullanmayacağın füzeler satın almak zorunda hissetmeyeceksin kendini.
Güçlü devlet olabilmek için; ABD Başkanı Trump'un, Türk Milletine hakaret içeren şahsınıza gönderdiği mektubu, halkından gizlemeden şamar gibi cevap yazarak bu mektubu Trump'a yedireceksin.
Güçlü devlet olabilmek için, öncelikle ekonomini güçlendireceksin, ekonomik bağımsızlığını, özgürlüğünü, istiklalini elde edeceksin öncelikle. Üreteceksin, her sene dış borçlarını çoğaltmayacaksın, ödemeler dengesini bozmayacaksın, üretmeden dış borçlarla tüketmeyeceksin, üreten sanayi tesislerini ve kuruluşlarını özelleştirme adı altında satarak elde ettiğin paraları; yollara, köprülere, binalara taşa toprağa yatırmayacaksın, devletin parasını israf etmeyeceksin, saraylar yaptırarak lale devrini geride bırakan debdebeye dalmayacaksın, Cumhuriyet resepsiyonu adı altında sarayında şatafatlı beş bin kişilik yemeli içmeli toplantılar düzenleyerek, varlıklı insanları yedirip içirip ağırlamayacaksın, uçak ve lüks otomobil saltanatına son vereceksin, tahsis edilen örtülü ödenekleri, dibine kadar ve ne olduğu belirsiz işler için harcamayacaksın, önce vatandaşların kendilerini bağımsız ve özgür hissedecekler, bu nedenle insan hak ve özgürlüklerine saygılı olacaksın, parlamentonu güçlü kılacaksın, pozitif ilime ve laik eğitime değer vereceksin, düşünen ve üreten beyinler yetiştireceksin, eskiye özlem duymayacaksın, dini siyasete alet etmeyeceksin, aklımıza hemen geliverenler bunlar.
Bunları yapamıyorsan ve yapmak istemiyorsan Suriye'nin otuz değil, altmış kilometre derinliğine gir, girdiğinle kalırsın Sayın ERDOĞAN, İstiklalimiz ve bağımsızlığımız kendi avuçlarımızın içinde, Suriye topraklarında değil.
30/10/2019
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Hiç yorum yok: