Milletvekilleri geçinemiyorlarmış!...
Günün konusu, milletvekilleri, yasal bir çok maddi avantajlarına ve ülkenin koşullarına göre aldıkları yüksek maaş ve yolluklarına rağmen geçinemiyorlarmış.
Meclis Başkanı ŞENTOP;22.200 TL alan vekiller için, ”kirada oturuyorlar, mecliste misafirlerini ağırlıyorlar, makam aracı verilmiyor, geçinemiyorlar” demiş.
Vah zavallılar, Cuma günleri, ihtiyaç fazlası olan camilerimizin önlerinde mendil açacak durumdalarmış da, haberimiz olmamış.
Meclis Başkanına uyarsak, her vekile bir ev ve bir de lüks makam otomobili vermemiz gerekecek, işte bu millet o zaman gerçek anlamda yandı. Şu anda mevcut olan, Meclisteki ve diğer bakanlık ve kamu idarelerindeki lüks araba saltanatına ve israfına ilaveten, bir de o kadar milletvekiline lüks makam otomobili tahsis edildiğinde, bütçedeki açığı ve kara deliği, sizler tahmin ediniz artık.
Efendi, geçinemiyorlarsa, onlara kim milletvekili olun diyor, onları vekil olmaları için kulaklarından tutarak zorlayan mı var? Vekil olup, boş yere yoksulluk çekmesinler, olsun bitsin.
Asil, yani millet olarak kalmaya devam etsinler, asgari ücretten maaş alıp geçinmeyi bir denesinler ki, hanyayı Konya’yı bir anlasınlar.
Madem geçinemeyecek derecede az maaş alacaklar, mali sıkıntı çekecekler, bunu önceden bile bile, milletvekili adayı olmak için ERDOĞAN'ın karşısında dokuz takla atmaya, şirin gözükmeye, milletvekili olduktan sonra da, iradelerini, şahsiyetlerini bir kişiye kiraya vermeye, emanet etmeye değer mi?
Parlamenter sistem sonlandığına, milletvekillerinin; parlamenter sistem döneminde hukuken var olup da, fiilen kullanamadıkları, parti liderlerinin ipoteğindeki yetkilerinin dahi, tüm yasama, yürütme ve yargı yetkisinin tek kişinin elinde toplandığı yeni düzende hiçbir etkinliklerinin kalmadığına, milletvekillerinin bakanlarla dahi görüşemediklerine, kendilerini vekil seçen milletin dert ve ihtiyaçlarını mecliste dile getiremediklerine, bakanlara ulaştıramadıklarına, ERDOĞAN'ın karşısında bir kelime edemediklerine göre; insanlar, niçin milletvekili olmak için kuyruğa girip dokuz takla atmayı göze alabiliyorlar?
Olmasınlar efendim.
Milletvekilliği; bir meslek, kazanç elde etmeye yarayan bir iş değil, hizmet etme yeri efendiler.
Milletvekilliği; aslında, fahri, ücretsiz olmalı ki, gerçekten kendine güvenen ve iş yapacak olan birikimli fedakar, kendi çıkarlarını düşünmeyen kişiler, daha kolay milletvekili olup, milletine hizmet edebilsinler.
Şimdi; bizim, vekillik maaşsız, fahri olsun görüşümüze karşı, hemen, o zaman milletvekilleri kazanç elde etmek geçinebilmek için yolsuzluk ve iş takipçiliği yaparlar, itirazını duyar gibi oluyorum.
Ben bu itirazı kabul etmiyorum, milletvekilinin yolsuzluk yapmayacağını yapmaması gerektiğini düşünüyorum. Kaldı ki, bu sistemde yetkileri ve etkileri kalmayan vekillerin, yolsuzluk ve iş takipçiliği yapmaları da imkansız.
Millet de; milletvekillerinin, kıtalardaki bir onbaşı kadar, iş başarabilecek yetkilerinin ve etkilerinin olmadığını çok iyi biliyor.
Ülkeyi; bir kişi, yasamasıyla, yürütmesiyle ve yargısıyla tek başına kuzu kuzu yönetiyor, aslında bu sistemde milletvekillerine ne gerek var?
Bu itibarla; milletvekili maaşlarının, milletvekillerinin bu maaşla geçinip geçinemediklerinin sorgulanmasından önce, bu kadar fazla milletvekiline ihtiyaç olup olmadığının sorgulanması gerekmez mi?
03/08/2019
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Meclis Başkanı ŞENTOP;22.200 TL alan vekiller için, ”kirada oturuyorlar, mecliste misafirlerini ağırlıyorlar, makam aracı verilmiyor, geçinemiyorlar” demiş.
Vah zavallılar, Cuma günleri, ihtiyaç fazlası olan camilerimizin önlerinde mendil açacak durumdalarmış da, haberimiz olmamış.
Meclis Başkanına uyarsak, her vekile bir ev ve bir de lüks makam otomobili vermemiz gerekecek, işte bu millet o zaman gerçek anlamda yandı. Şu anda mevcut olan, Meclisteki ve diğer bakanlık ve kamu idarelerindeki lüks araba saltanatına ve israfına ilaveten, bir de o kadar milletvekiline lüks makam otomobili tahsis edildiğinde, bütçedeki açığı ve kara deliği, sizler tahmin ediniz artık.
Efendi, geçinemiyorlarsa, onlara kim milletvekili olun diyor, onları vekil olmaları için kulaklarından tutarak zorlayan mı var? Vekil olup, boş yere yoksulluk çekmesinler, olsun bitsin.
Asil, yani millet olarak kalmaya devam etsinler, asgari ücretten maaş alıp geçinmeyi bir denesinler ki, hanyayı Konya’yı bir anlasınlar.
Madem geçinemeyecek derecede az maaş alacaklar, mali sıkıntı çekecekler, bunu önceden bile bile, milletvekili adayı olmak için ERDOĞAN'ın karşısında dokuz takla atmaya, şirin gözükmeye, milletvekili olduktan sonra da, iradelerini, şahsiyetlerini bir kişiye kiraya vermeye, emanet etmeye değer mi?
Parlamenter sistem sonlandığına, milletvekillerinin; parlamenter sistem döneminde hukuken var olup da, fiilen kullanamadıkları, parti liderlerinin ipoteğindeki yetkilerinin dahi, tüm yasama, yürütme ve yargı yetkisinin tek kişinin elinde toplandığı yeni düzende hiçbir etkinliklerinin kalmadığına, milletvekillerinin bakanlarla dahi görüşemediklerine, kendilerini vekil seçen milletin dert ve ihtiyaçlarını mecliste dile getiremediklerine, bakanlara ulaştıramadıklarına, ERDOĞAN'ın karşısında bir kelime edemediklerine göre; insanlar, niçin milletvekili olmak için kuyruğa girip dokuz takla atmayı göze alabiliyorlar?
Olmasınlar efendim.
Milletvekilliği; bir meslek, kazanç elde etmeye yarayan bir iş değil, hizmet etme yeri efendiler.
Milletvekilliği; aslında, fahri, ücretsiz olmalı ki, gerçekten kendine güvenen ve iş yapacak olan birikimli fedakar, kendi çıkarlarını düşünmeyen kişiler, daha kolay milletvekili olup, milletine hizmet edebilsinler.
Şimdi; bizim, vekillik maaşsız, fahri olsun görüşümüze karşı, hemen, o zaman milletvekilleri kazanç elde etmek geçinebilmek için yolsuzluk ve iş takipçiliği yaparlar, itirazını duyar gibi oluyorum.
Ben bu itirazı kabul etmiyorum, milletvekilinin yolsuzluk yapmayacağını yapmaması gerektiğini düşünüyorum. Kaldı ki, bu sistemde yetkileri ve etkileri kalmayan vekillerin, yolsuzluk ve iş takipçiliği yapmaları da imkansız.
Millet de; milletvekillerinin, kıtalardaki bir onbaşı kadar, iş başarabilecek yetkilerinin ve etkilerinin olmadığını çok iyi biliyor.
Ülkeyi; bir kişi, yasamasıyla, yürütmesiyle ve yargısıyla tek başına kuzu kuzu yönetiyor, aslında bu sistemde milletvekillerine ne gerek var?
Bu itibarla; milletvekili maaşlarının, milletvekillerinin bu maaşla geçinip geçinemediklerinin sorgulanmasından önce, bu kadar fazla milletvekiline ihtiyaç olup olmadığının sorgulanması gerekmez mi?
Güner Yiğitbaşı
03/08/2019Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Hiç yorum yok: