Kayyum atama sırası İstanbul belediyesinde mi?
AKP'nin genel başkanı ERDOĞAN; Cumhurbaşkanlığı şapkasının kendisine verdiği dokunulamaz gücünü arkasına alarak meydanlarda konuşuyor, eski öfkeli ve ayrıştırıcı üslubunda en ufak bir iyiye gitme yok.
Kendisini ortaya koymasına rağmen ağır bir yenilgiyle İstanbul Büyükşehir Belediyesini kaybetmenin üzüntüsünü ve hayal kırıklığını hala üzerinden atamamış olmalı ki; 800 bin fark yediği, İstanbul’un seçilmiş meşru Büyükşehir Belediye Başkanı İMAMOĞLU'nu diline dolamış ve acımasızca, gerçek dışı iftira niteliğindeki suçlamalarını yöneltiyor ve hiçbir somut delil ve sebep göstermeden, İstanbul halkında gerçek dışı bir algı yaratmak için, ”İstanbul'a hep beraber sahip çıkacağız. İstanbul'un, bölücü örgütün temsilcilerine peşkeş çekilmesine mani olacağız” diyerek nutuklar atıyor. İstanbul Belediyesini, AKP yandaşlarına ve yandaş vakıflara peşkeş çektiklerini unutuyor.
İlk seçimde açık ara seçilmesine rağmen, AKP ve ERDOĞAN'ın baskılarıyla YSK tarafından yenilenmesine karar verildiği için, ikinci kez seçime girmek zorunda kalan ve üst üste girdiği seçimleri kazanarak makamına oturan ve bu arada, aylar süren yoğun seçim çalışmalarından yorgun düştüğü için, dinlenmek amacıyla iki günlüğüne İstanbul’u terk ettiğinde yağan yoğun yağmur nedeniyle oluşan seli bahane ederek,25 yıldır İstanbul’u yönetmelerine rağmen, oluşan selin sorumluluğunu üzerine almayarak yeni göreve başlayan İMAMOĞLU'nun üzerine atarak, onun iki günlük tatiline göz diken ERDOĞAN, bu tatil nedeniyle de, İMAMOĞLU'nu acımasız ve haksız bir şekilde eleştiri bombardımanına tabi tutmuştur.
ERDOĞAN, özel uçaklarıyla, resmi ziyaret adı altında, çoğu daha ziyade turistik gezi olan Dünya'yı bilmem kaç kez dolaştığını unutmuşa benziyor.
Marmaris’te yaptırmakta olduğu, bitme aşamasındaki yazlık sarayında sanırız dinlenecek ve tatil yapacaktır.
ERDOĞAN'ın; son günlerde, daha icraatlarına yeni başlayan İMAMOĞLU'nun icraatlarını henüz görmeden, ona yönelik bu yüklenişleri ve meydanlardan onu suçlayıcı beyanlarda bulunması, hayra alamet değildir.
ERDOĞAN'ın; ”İstanbul'a hep beraber sahip çıkacağız. İstanbul'un, bölücü örgütün temsilcilerine peşkeş çekilmesine mani olacağız” sözü, aynı gerekçelerle görevlerinden alınan ve yerlerine valilerin atandıkları, Diyarbakır, Van ve Mardin Belediye Başkanlarından sonra, görevden alma ve yerine valinin kayyum olarak atanması sırasının, kaybını bir türlü içlerine sindiremedikleri İstanbul iline geldiğini işaret etmektedir.
İnşallah yanılan biz oluruz, böyle bir hukuksuz tassa uf ve görevden alma,800 bin oy farkıyla meşru bir şekilde seçilmiş belediye başkanına sivil bir darbe niteliğinde olacak ve halkımızın; demokrasiye olan inançları ve saygıları yok olacaktır.
Böyle bir girişim bize göre, sonuçlarını şimdiden kestiremediğimiz kaotik bir ortam yaratacak, en kötüsü de, iktidarın, seçimi ve demokrasiyi inkarı anlamına gelecektir.
Böyle bir tasarruf; AKP iktidarının, yapılacak olan ilk demokratik seçimlerde kesinlikle sonunu getiren ateşle oynama olacaktır.
Aklı selimin galip gelerek, böyle hukuk dışı bir hatanın yapılmayacağını umuyor ve temenni ediyoruz.
27/08/2019
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Kendisini ortaya koymasına rağmen ağır bir yenilgiyle İstanbul Büyükşehir Belediyesini kaybetmenin üzüntüsünü ve hayal kırıklığını hala üzerinden atamamış olmalı ki; 800 bin fark yediği, İstanbul’un seçilmiş meşru Büyükşehir Belediye Başkanı İMAMOĞLU'nu diline dolamış ve acımasızca, gerçek dışı iftira niteliğindeki suçlamalarını yöneltiyor ve hiçbir somut delil ve sebep göstermeden, İstanbul halkında gerçek dışı bir algı yaratmak için, ”İstanbul'a hep beraber sahip çıkacağız. İstanbul'un, bölücü örgütün temsilcilerine peşkeş çekilmesine mani olacağız” diyerek nutuklar atıyor. İstanbul Belediyesini, AKP yandaşlarına ve yandaş vakıflara peşkeş çektiklerini unutuyor.
İlk seçimde açık ara seçilmesine rağmen, AKP ve ERDOĞAN'ın baskılarıyla YSK tarafından yenilenmesine karar verildiği için, ikinci kez seçime girmek zorunda kalan ve üst üste girdiği seçimleri kazanarak makamına oturan ve bu arada, aylar süren yoğun seçim çalışmalarından yorgun düştüğü için, dinlenmek amacıyla iki günlüğüne İstanbul’u terk ettiğinde yağan yoğun yağmur nedeniyle oluşan seli bahane ederek,25 yıldır İstanbul’u yönetmelerine rağmen, oluşan selin sorumluluğunu üzerine almayarak yeni göreve başlayan İMAMOĞLU'nun üzerine atarak, onun iki günlük tatiline göz diken ERDOĞAN, bu tatil nedeniyle de, İMAMOĞLU'nu acımasız ve haksız bir şekilde eleştiri bombardımanına tabi tutmuştur.
ERDOĞAN, özel uçaklarıyla, resmi ziyaret adı altında, çoğu daha ziyade turistik gezi olan Dünya'yı bilmem kaç kez dolaştığını unutmuşa benziyor.
Marmaris’te yaptırmakta olduğu, bitme aşamasındaki yazlık sarayında sanırız dinlenecek ve tatil yapacaktır.
ERDOĞAN'ın; son günlerde, daha icraatlarına yeni başlayan İMAMOĞLU'nun icraatlarını henüz görmeden, ona yönelik bu yüklenişleri ve meydanlardan onu suçlayıcı beyanlarda bulunması, hayra alamet değildir.
ERDOĞAN'ın; ”İstanbul'a hep beraber sahip çıkacağız. İstanbul'un, bölücü örgütün temsilcilerine peşkeş çekilmesine mani olacağız” sözü, aynı gerekçelerle görevlerinden alınan ve yerlerine valilerin atandıkları, Diyarbakır, Van ve Mardin Belediye Başkanlarından sonra, görevden alma ve yerine valinin kayyum olarak atanması sırasının, kaybını bir türlü içlerine sindiremedikleri İstanbul iline geldiğini işaret etmektedir.
İnşallah yanılan biz oluruz, böyle bir hukuksuz tassa uf ve görevden alma,800 bin oy farkıyla meşru bir şekilde seçilmiş belediye başkanına sivil bir darbe niteliğinde olacak ve halkımızın; demokrasiye olan inançları ve saygıları yok olacaktır.
Böyle bir girişim bize göre, sonuçlarını şimdiden kestiremediğimiz kaotik bir ortam yaratacak, en kötüsü de, iktidarın, seçimi ve demokrasiyi inkarı anlamına gelecektir.
Böyle bir tasarruf; AKP iktidarının, yapılacak olan ilk demokratik seçimlerde kesinlikle sonunu getiren ateşle oynama olacaktır.
Aklı selimin galip gelerek, böyle hukuk dışı bir hatanın yapılmayacağını umuyor ve temenni ediyoruz.
Güner Yiğitbaşı
27/08/2019Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Hiç yorum yok: