Gönen Köy Enstitüsü Mezunlarının 29. Kuru Fasulye Günü
Ankara’dan 45 kişilik kafile ile Gönen’e (Isparta) doğru 28.6.2019 günü yola çıkan öğretmen kökenli katılımcılar, yol boyunca tarihi turistik yerleri gezerek 29 Haziran 2019 günü düzenlenen “Kuru Fasulye Günü’ne topluca katıldılar.
28-29-30 Haziran tarihlerinde Gönen Köy Enstitüsü Okulu Mezunlarının 29. Buluşma Günü etkinliği düzenlendi. İyi Parti Isparta Milletvekili Sn. Aylin Cesur, İyi Parti Antalya Milletvekili Sn. Tuba Varol Çokal, Vali Sn. Ömer Seymenoğlu, Kaymakam Sn. Yunus Coşkun, Belediye Başkanı Sn. Osman Kesmen, Prof Dr. Sn. Lütfi Çakmakçı, Burdur Belediye Başkanı Sn. Ali Orkun, Güneykent Belediye Başkanı Sn. Metin Kutsal, Milli Eğitim Müdürü Sn. Mehmet Arslan, Yüksekokul Müdürü Dr. Öğrt. Üyesi Kıyas Kayaalp, Fen Lisesi Okul Müdürü Sn. Önder Kaya, Gönen Mezunları Derneği Başkanı Sn. Halil Şen, Siyasi Parti temsilcileri ve Türkiye’nin dört bir yanından gelen Gönen Köy Enstitüsü Mezunları, Kitap yazarları ve halkımızın yoğun katılımları ile etkinlik gerçekleşti.
Ankara’dan, başka illerden gelen öğretmenler, Köy Enstitüleri zamanından beri öğrencilerin yattıkları yatakhanelerde yatarlarken, öğrencilerin yemek yedikleri yemekhanede yemek yediler. Gönen Köy Enstitüsü Mezunları Derneğinin hazırladıkları kuru fasulye, pilav, irmik helvası, ayrandan oluşan yemeklerini uzun kuyruklar oluşturarak yediler.
Ancak, dün PKK teröründe şehit olan yöre askerlerinin cenaze durumu nedeni ile programın müzik-eğlence bölümü iptal edildi, çeşitli konuşmalarla program yürütüldü. Bu arada yöre eğitimci ve yazarlarının kitaplarından oluşan bir kitap standında imza günü de düzenlendi. Kitap standında eğitimci yazarlardan Mustafa Gazalcı (Eski CHP milletvekili, yöresinden), Şeref Pınarbaşı, Neşet Gökoğlan, Tahsin Yücel, Yusuf Çakar, Esat Şişman ve Burdur Fakir Baykurt Kültür Sanat Derneği kitaplarını imzalayarak satış yaptılar.
Bu arada çok güzel sesli Melike Bozkuş adlı müzik öğretmeninin söylediği şarkı, türküler geliş ve gidişte dinleyenleri hayran bıraktı.
Atatürk’e çok benzerliği ile tanınan, dünyanın değişik ülkelerinde Atatürk’ü tanıtan ve programlara katılan yöre insanı Nejdet Bardak, giydiği Atatürk kostümü ile tören alanına, girip müzik eşliğinde bir ritimle efe oyunlar oynaması törenin en heyecan verici ve ilgi odağı idi.
Nejdet Bardak’ın babası Emkli Öğretmen Emircan Bardak da, Gönen Köy Enstitüsü 1948 mezunu, yine kızı emekli Öğretmen aynı okuldan 1975 de mezun olmuş, öteki kızı Emine Bardak üçü ile Nejdet Bardak ailece fotoğraf çektirdiler. Nejdet Bardak, Atatürk’e çok benzediği için, birçok kimse onunla fotoğraf çektirme yarışına girdiler.
Etkinliğin açılış konuşmasında Dernek Başkanı Halil Şen (özetle) şunları söyledi:
-Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, mezunlarımızdan ahirete intikal edenlere ve şehitlerimize Allahtan rahmet diliyoruz. Öğretmenlerimizin derslerden daha önemli olan sevgi, saygı ve kardeşlik duygularını aşıladığı için eli öpülesi öğretmenlerimiz bu davranışı kazandırmıştır, bu davranışları. Ahrete göçen öğretmenlerimizi saygı ile anıyor, yaşayanlara uzun ömürler diliyorum. Bu sevgi saygıyı gelecek nesillere öğreteceğimize söz veriyoruz. Bu etkinliği de ebediyete kadar sürdüreceğimize de söz veriyoruz. Derneğimize katkıda bulunmanızı bekliyoruz”.
Fen Lisesi Müdürü Önder Kaya (özetle) konuşmasında şunları söyledi:
“-Gönen Köy Enstitüsü, Gönen İlköğretmen Okulu, Gönen Öğretmen Lisesi, Gönen Öğretmen Anadolu Lisesi ve Gönen Fen Lisesi mezunlarını bir araya getiren, Gönen mezunlarının geleneksel buluşma gün olan, Kuru Fasulye Gününe katılmanızdan dolayı şükranlarımızı sunuyorum. Göne Fen Lisesi 1939 yılında önce köy öğretmenleri kursu olarak açılmış, 1940 yılında Köy Enstitüsü olarak kurulmuştur. 1954 yılında Öğretmen Okulu, 1976 yılında Öğretmen lisesi, 1989 yılında Anadolu Öğretmen Lisesi, 2014 yılından itibaren de Fen lisesi olarak hizmet vermekte. Bu yıl ikinci mezunlarını verdi”.
Gönen Kaymakamı Yunus Coşkun da (özetle) şunları söyledi:
“-İsparta’mızın bu şirin ilçesinde eğitimin köklü okul çınarının altında ömrü memlekete hizmetle geçmiş, siz değerli vatandaşlarla bir arada bulunmaktan mutluluk duyuyorum”.
(Gönen’de ilk kez CHP den Belediye Başkanı seçilen Osman Kesmen konuşması için anons edilince müthiş bir alkış koptu).
“- Cumhuriyetin temelinin atıldığı, burada yüreklerin attığı Mustafa Kemal Atatürk’ün öğrencileri olarak büyüklerimiz küçüklerimiz, hepinize sağlık yüreğinize sağlık. Şimdi bir Canlı yayına geçiyoruz”.
Ankara’dan İsmet İnönü’nün kızı Özden Toker’le canlı bağlantı kurularak şunları söyledi:
“- Sizleri, Köy enstitüsü arkadaşlarıma çok teşekkür ederim. Sizlerle beraber yaşadığımız köy enstitüsü günlerinde ne kadar heyecanlıydık, ne kadar ümitliydik. Değerli başkanımız Osman Kesmen’e çok teşekkür etmek istiyorum, bana bu imkânı sağladı. Aynı zamanda kuruluşunuzun köy enstitülerinin kuruluşunun 79. Yıl dönümünü Pembe Köşk’te baba evinde çok çok değerli senelerden beri bu işe canlı koyan çok gayretli çalışan ve çok başarılı Mehmet Ayhan’ın katkılarıyla çok güzel bir anma töreni yaptık. O güzel günleri paylaşmayı canı gönülden istiyorum. Köy Enstitüleri, umut için, Cumhuriyet için, babam için, çok önemli görüşlerinizle yardımcı olmanızı istiyorum. Birbirimize dayanmak, çalışmak başarılı olmak, dürüst olmak, vatan ve ulus sevgisini en üst dereceye çıkarmak zorundayız. Aranızda olmayı çok istiyorum”.
Mezunlar adına öğretmen Eğitimci Yazar Tahsin Yücel de şunları söyledi:
“-Ben 1955 yılından 1961 yılına kadar burada tarım eğitimciliği yapan, müdür yardımcılığı yapan Tahsin Yücel’im, ben de arkadaşlarım gibi köy enstitüsü çıkışlıyım. 1940 yılında Çifteler Köy enstitüsüne girdim, 1944 yılında orayı bitirdim, sonra Hasanoğlan Köy Enstitüsüne gittim 1947 yılında orayı bitirdim. 1955 de tarım öğretmeni olarak geldim. Meslek yaşamım boyunca en iyi çalıştığım okul burası idi. Bundan sonra ortaokullarda, liselerde sınıflara girdim ders verdim. Fakat buradaki öğrenci yapısını hiçbir yerde bulamadım. Burası öğretmenler için, öğrenciler için (Gönen) çok verimli bir bilim yuvası idi. Köy enstitüleri, ilköğretmen okulları çok önemli verimli, ülkemize hizmet eden çok büyük kurumlardı, fakat maalesef kapatıldılar, bu Türkiye için büyük kayıp oldu”.
Mezunlar adına Serdar Erkan (ilk mezunun oğlu) şunları söyledi:
“-Ben 61-62 yıllarında öğretmenlik yapan Halil Erkan’ın oğluyum. 61-62 yıllarında annem Nihal Erkan burada öğretmenlik yaptı. Ailece hayatımızın en güzel anılarının geçtiği yer olan buraya hala bir özlem duyuyoruz. Bizi yıllar sonra bizi buraya getiren duygu düşünce nedir, bunu düşünmemiz lazım, burada bir değer yaratıldı, çevrede yaşayan insanları etkileyen bir değer oldu. Gönen bir markadır, bu markaya sahip olunup bir eğitim şenliği olarak değerlendirilmesini düşünüyorum”.
Mezunlar adına (Kırşehir İlköğretmen Okulu çıkışlı) Ankara Grubundan eğitimci yazar Şeref Pınarbaşı da şunları söyledi:
“-Ben buraya dört yıldan beri Ankara’dan geliyorum. Gönen Köy Enstitüsünün bir ayrıcalığı var. Toplumcu kafayı en çok veren Gönen Köy Enstitüsü’dür. Fakir Baykurtları, Mustafa Özçayları, Mehmet Ayhan’ları, Niyazi Altunya’ları yetiştirmiştir. Köy Enstitüleri en büyük toplumcu ruhu Gönen’de vermiştir, çünkü toplumcu kafalarla insan yetiştiriştir. Şimdilerde köy enstitülerini kurmak mümkün değilse de tüm okullarda toplumcu bir kafa yetiştirmek gerekiyor, onun için eğitim sistemimizi buna göre ele almamız gerekiyor”.
Bu konuşmalardan sonra, Atatürk’e çok benzeyen Necdet Bardak tarafından Atatürk’ün de çok sevdiği Sarı Zeybek gösterisi yapıldı. 1975 mezunu Necdet Bardak, tıpkı Atatürk’ün giydiği balo kıyafeti, papyon kravat ile meydana bir ritim tempo ile girmesi büyük heyecan yarattı.
“-Buradan 75 mezunu olarak bu törene katıldığımız için hepinizi saygı ile selamlıyorum. Köy enstitülerinin kuruluşunda emeği geçen, önce Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mareşal M. Kemal Atatürk, Köy Enstitüleri Genel Müdürü ve zamanın Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel, İsmail Hakkı Tonguç’un ruhunu şad ediyoruz saygıyla anıyoruz. Cumhuriyetin ilelebet yaşamasında eğitimde en büyük yapılan bir tanesi Cumhuriyeti Cumhuriyet çocuklarını ebediyete taşıyacak olan köy enstitüsü mezunlarını rahmetle anıyor, sağ olanların da ellerinden öpüyorum. 1941-42 yıllarında bu çamları eken, bu binaları sırtlarında harç tenekelerini taşıyarak çıplak ayakla bu hale getiren o Cumhuriyet ruhlarını saygı ile anıyorum. İşte içlerinde hala dimdik ayakta duran 1942 yıllarında okumuş sırtında harç tenekesini çıplak ayağı ile çeken Emircan Bardak’ı (babası) buraya davet ediyorum. Babam Emircan Bardak köy enstitüsü mezunu.
İlk mezunlardan Emircan Bardak (Atatürk benzeri Necdet’in babası) şunları söyledi: “TC nesillerine, sizlere, misafirlerimize kardeşlerimizi saygı ile selamlıyorum. Bu gördüğünüz binaları, bu gördüğünüz yolları ağaçları dikenler, ayağında çarığı ile sırtında meşit ceketle bunları yapan köy enstitüsü çocuklarıyız. Köy enstitülerine köy çocuklarını alınıp da bu hale getiren yine köy çocuklarıdır. Kardeşlerim, bu gördüğünüz binaların temelinden çatısına varıncaya kadar köyden gelen ayağı çarıklı kardeşlerimle bizler yaptık. Köylere yalnız öğretmen değil, köylere her sanatta yetişmiş öğretmen gönderdi bunlar. Bu temelleri atan onlar; köylere gidip Atatürkçülüğü, milliyetçiliği, vatanseverliği aşılayan bu köy çocuklarıdır.”
Gönen Köy Enstitüsü mezunlarından eski Denizli CHP Milletvekili Eğitimci Yazar Mustafa Gazalcı da söz alarak şunları söyledi:
“-Bu törenlere zaman zaman katılırım, Giden sene burada Anadolu Öğretmen Lisesi vardı, ne yazık ki bu okullar kapatıldı, şimdi fen lisesi oldu. Dileğimiz bu güzel yerleşkelerin öğretmen yetiştiren kuruluşlara mesken olmasını, meslek yüksek okulu olarak devam ediyor. Köy Enstitüleri Cumhuriyetin en değerli üretim içinde yapılan İsviçre Eğitim Ansiklopedisine geçmiş kurumlardır.
Biz onların yaptığı binalarda okuduk, diktiğim bu çamların altında ders gördük. Ben 1963 yılında yılında bitirdim Gönen Öğretmen Okulunu ve ilk önce yazmayı öğretmenlerim söyledi. 13 yaşında başladım. Köy Enstitülerinden öğretmen okullarından sayılamayacak yazar, çizer, sanatçı çıkmıştır. Bu bir rastlantı değil, verilen eğitimin bir sonucudur. Yalnız Gönen’de değil 21 köy enstitülerinden yeniden eğitim fakülteleri yeşermelidir. Hiç olmazsa Anadolu Öğretmen Liseleri yeniden açılmalıdır. Biz köy çocukları 12-13 yaşında ilkokulu bitirdikten sonra geldik, 5-6 yıl köy enstitülerinde okuduk. Öğretmenlerimiz bize “arkadaş” diye seslenirlerdi, biz de birbirimize “köylü” derdik; hepimiz bir enstrüman çalardık, halk oyunlarını hep birlikte oynardık. Isparta’da Stadyuma gittiğimiz zaman bizim gösterilerimiz daha bir başka olurdu. Şimdi bu günkü törenlerde iki öğretmenim var. Birisi Türkçe Öğretmenim Ertuğrul Atlet, Sait Faik, Tahsin Yücel öğretmenim konuştu. Bazı binalar harap durumda, oralar onarılmalıdır”.
Daha başka konuşmalardan sonra topluca yemekhaneye gidildi, orada 1500 kişilik kuru fasulye, pilav, irmik helvası, ayrandan oluşan yemekler yenildi. Eski arkadaşlar bu vesile ile buluştular. Yaşlı öğretmenler, diktikleri ağaçları incelediler, diktikleri dut meyvesini yediler. 20 dönümden fazla enstitü bahçelerinde, hiç ekilmediğinden insan boyuna varan yabani otları görünce, niçin ekilip dikilmediğini düşündüler ve üzüldüler.
Tören sonunda meydanın birinde üç tane atlı vardı. Birinin başınsa Selçuklu miğferi, çok renkli Selçuklu ve Osmanlı eşya ve kıyafetleri ile gösteri yapıyordu.
Hiç yorum yok: