Hiç değilse Allah'tan korkunuz!...
Sizlerden; kullardan, çocuklarınızdan korkmanızı ve utanmanızı istemiyoruz.
İnsanlar olarak bizler, sizin siyasi ihtirasınız ve stratejiniz gereği, sürekli olarak gerçek dışı beyanlarda bulunmanıza, iftiralar atmanıza alıştık ve kanıksadık artık.
Ancak, şu mübarek Ramazan günü hürmetine, İslam dinine ve kendinize daha fazla zarar vermemek için, hiç değilse Allah'tan korkunuz lütfen.
Dinen ve ahlaken günah ve suç işliyorsunuz.
Müslüman geçindiğiniz için de, bir Müslüman bunu yapar mı, bunu söyler mi diye sorgulatarak, en büyük zararı İslam’a ve dinimize veriyorsunuz ve çok büyük bir günah işliyorsunuz, bu fani Dünya için değer mi Allah’ınız aşkına?
AKP'nin İstanbul Büyükşehir adayı ve Devlet'in bütün en üst düzey makamlarında görev yapmış olan Sayın Binali YILDIRIM'ı kast ediyoruz ve söylemleriyle bizleri hayal kırıklığına uğrattığını üzülerek ifade ediyoruz.
Binali Bey'in şu söylediklerine bir bakar mısınız?
Seçime hile karışmıştır, oylarımız çalınmıştır, kamu görevlisi olmayan sandık kurulu başkanı ve üyeleri AKP seçmeni olduklarını tahmin ettikleri seçmenlere büyükşehir pusulasını vermediler ve bu nedenle benim oylarım çalındı diyebiliyor Binali Bey.
Binali Bey'in kulakları, söylediği bu gerçek dışı ve saçma beyanları duyabiliyor mu?
Binali Bey, bu gerçek dışı ve saçma beyanıyla, milletimizi ve seçmenlerimizi budala yerine koyduğunun farkında mı acaba?
Ne demek yahu, AKP'ye oy vereceğini tahmin ettikleri seçmene, büyükşehir oy pusulası verilmedi, diğer oy pusulaları verildi ve bu şekilde oy kullandırıldılar, bunun sonucunda da biz seçimi kaybettik.
Binali Bey, sizin partinize oy veren seçmenler; kendilerine büyükşehir oy pusulasının verilmediğini fark edemeyecek ve bu haksızlığa anında itiraz edemeyecek ve hakkını arayamayacak kadar aciz, geri zekalı ve budala mıdırlar? Estağfurullah ama, siz bu beyanınızla, insanlarımızı ve kendi seçmenlerinizi budala ve geri zekalı konumuna getirdiniz, ne için bir koltuk sevdanız için.
Binali Bey'e buradan soruyoruz; sizin parti temsilcileriniz yok muydu sandık kurullarında, bu ülkede ahlaklı ve dürüst olmak için, sadece koltuk sahibi ve kamu görevlisi mi olmak gerekiyor, kamu görevlisi ve memur olmayan sandık kurulu üyelerini, AKP iktidarının atadığı kişiler belirlemediler mi, kamu görevlisi ve memur olmayan ancak sabıka kayıtları incelenerek ülkemizin güzide kurumlarında, bankalarında çalıştırılan, kendilerine milyonlar emanet edilen kişiler sandık kurullarında görev aldılar diyerek, bunun altında yolsuzluk aramak, haksızlık değil midir?
Çoğunluğu itibariyle dürüst olan memurlarımızı ayrık tutuyoruz ama, bu ülkede memuriyet görevlerini kötüye kullanarak, zimmet, ihtilas, irtikap, genel olarak memuriyet görevini ihmal ve kötüye kullanmak suçlarından her gün yargılanan binlerce kamu görevlisi ve üst düzey koltuk sahibi memurumuzun varlığı da yadsınamaz bir gerçektir.
Binali Bey; koltuk sevdanız için, bu yaptıklarınızla ve söylediklerinizle, ahlaka ve bir ahlak dini olan İslam'a verdiğiniz büyük zarara değdi mi şimdi?
Unutmayınız, bu fani Dünyada hangi makam koltuğunda oturursanız oturun, uzun yaşayın, az yaşayın, herkes vakti gelince ölecek ve koltuğumuzu fani Dünyada bırakarak, aynı koşullarda ve aynı adreste buluşacağız.
21/05/2019
Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
İnsanlar olarak bizler, sizin siyasi ihtirasınız ve stratejiniz gereği, sürekli olarak gerçek dışı beyanlarda bulunmanıza, iftiralar atmanıza alıştık ve kanıksadık artık.
Ancak, şu mübarek Ramazan günü hürmetine, İslam dinine ve kendinize daha fazla zarar vermemek için, hiç değilse Allah'tan korkunuz lütfen.
Dinen ve ahlaken günah ve suç işliyorsunuz.
Müslüman geçindiğiniz için de, bir Müslüman bunu yapar mı, bunu söyler mi diye sorgulatarak, en büyük zararı İslam’a ve dinimize veriyorsunuz ve çok büyük bir günah işliyorsunuz, bu fani Dünya için değer mi Allah’ınız aşkına?
AKP'nin İstanbul Büyükşehir adayı ve Devlet'in bütün en üst düzey makamlarında görev yapmış olan Sayın Binali YILDIRIM'ı kast ediyoruz ve söylemleriyle bizleri hayal kırıklığına uğrattığını üzülerek ifade ediyoruz.
Binali Bey'in şu söylediklerine bir bakar mısınız?
Seçime hile karışmıştır, oylarımız çalınmıştır, kamu görevlisi olmayan sandık kurulu başkanı ve üyeleri AKP seçmeni olduklarını tahmin ettikleri seçmenlere büyükşehir pusulasını vermediler ve bu nedenle benim oylarım çalındı diyebiliyor Binali Bey.
Binali Bey'in kulakları, söylediği bu gerçek dışı ve saçma beyanları duyabiliyor mu?
Binali Bey, bu gerçek dışı ve saçma beyanıyla, milletimizi ve seçmenlerimizi budala yerine koyduğunun farkında mı acaba?
Ne demek yahu, AKP'ye oy vereceğini tahmin ettikleri seçmene, büyükşehir oy pusulası verilmedi, diğer oy pusulaları verildi ve bu şekilde oy kullandırıldılar, bunun sonucunda da biz seçimi kaybettik.
Binali Bey, sizin partinize oy veren seçmenler; kendilerine büyükşehir oy pusulasının verilmediğini fark edemeyecek ve bu haksızlığa anında itiraz edemeyecek ve hakkını arayamayacak kadar aciz, geri zekalı ve budala mıdırlar? Estağfurullah ama, siz bu beyanınızla, insanlarımızı ve kendi seçmenlerinizi budala ve geri zekalı konumuna getirdiniz, ne için bir koltuk sevdanız için.
Binali Bey'e buradan soruyoruz; sizin parti temsilcileriniz yok muydu sandık kurullarında, bu ülkede ahlaklı ve dürüst olmak için, sadece koltuk sahibi ve kamu görevlisi mi olmak gerekiyor, kamu görevlisi ve memur olmayan sandık kurulu üyelerini, AKP iktidarının atadığı kişiler belirlemediler mi, kamu görevlisi ve memur olmayan ancak sabıka kayıtları incelenerek ülkemizin güzide kurumlarında, bankalarında çalıştırılan, kendilerine milyonlar emanet edilen kişiler sandık kurullarında görev aldılar diyerek, bunun altında yolsuzluk aramak, haksızlık değil midir?
Çoğunluğu itibariyle dürüst olan memurlarımızı ayrık tutuyoruz ama, bu ülkede memuriyet görevlerini kötüye kullanarak, zimmet, ihtilas, irtikap, genel olarak memuriyet görevini ihmal ve kötüye kullanmak suçlarından her gün yargılanan binlerce kamu görevlisi ve üst düzey koltuk sahibi memurumuzun varlığı da yadsınamaz bir gerçektir.
Binali Bey; koltuk sevdanız için, bu yaptıklarınızla ve söylediklerinizle, ahlaka ve bir ahlak dini olan İslam'a verdiğiniz büyük zarara değdi mi şimdi?
Unutmayınız, bu fani Dünyada hangi makam koltuğunda oturursanız oturun, uzun yaşayın, az yaşayın, herkes vakti gelince ölecek ve koltuğumuzu fani Dünyada bırakarak, aynı koşullarda ve aynı adreste buluşacağız.
Güner Yiğitbaşı
21/05/2019Güner YİĞİTBAŞI
Hukukçu
Hiç yorum yok: